Çocuklarda Teknolojik Cihazların Olumsuz Etkileri

Günümüzde teknolojik aletler insan yaşamında oldukça fazla yer kaplamaktadır. Teknolojik aletler dediğimizde aklımıza telefon, televizyon, bilgisayar, tablet gibi cihazlar gelmektedir. Bu cihazların çocukların gelişimine etkisi ise önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır.

            Okul öncesi dönemde çocukların gelişimi çok hızlıdır ve birçok açıdan bu dönem çocuklar için kritik bir öneme sahiptir. Bu kritik dönemde çocuğun teknolojik aletlerle geçirdiği süre onların fiziksel, duygusal, sosyal gelişimlerinde istenmeyen izler bırakabilmektedir.  Çocukların bu dönemde dokunmaya, hissetmeye, keşfetmeye, deneyimlemeye, ebeveynleriyle karşılıklı ilişki içinde olmaya ihtiyacı var iken, telefon, tablet, bilgisayar gibi aletlerle geçirdikleri süre içinde bunlardan mahrum kalırlar ve bu da çocukların dil gelişimlerine, sosyal becerilerine, dikkat sürelerine, öğrenme becerilerine olumsuz etki etmektedir.

Erken yaşlarda, 0-3 yaş arasında bu cihazlarla uzun süre vakit geçiren çocuklarda otizm, gelişim geriliği vb. yaygın problemler görülebilmektedir.  Bu yaşlarda çocukların teknolojik aletlere maruz kalması onların nörolojik gelişimine zarar verebilmekte bununla beraber sonraki yaşlarında olası dikkat problemi yaşamalarına sebep olabilmektedir. Bununla beraber iletişim kurmalarına engel olup sosyalleşebilme becerilerini sekteye uğratmaktadır. Uzun süreli olarak bu cihazlara maruz bırakılan çocuklar teknolojik aletlere ilgi gösterip; yaşıtlarının oynadığı oyuncaklara ilgi göstermez ve çevresindeki insanlarla kısıtlı göz teması kurarlar.

0-3 yaş arası çocuklarda cep telefonu, tablet gibi benzeri teknolojik cihazların kullanımı, çocukların sosyal ilişkilerini bozucu ve konuşmalarını geciktirici bir etkiye sahiptir. İnsanlarla daha kısıtlı göz teması kurarlar ve buna bağlı olarak sosyal ilişkilerinin gelişimi olumsuz etkilenir. Bu nedenle 3 yaşa kadar çocuklara kesinlikle tablet ya da cep telefonu verilmemelidir. 3 yaş ve sonrasındaki dönemlerde ise öfke patlamalarına, öfkelerini kontrol edememelerine ve birtakım takıntılı davranışları artırmaktadır. istediğinin olmasını tutturma ataklarını çoğaltmakta, daha ileri yaşlarda uyku bozuklukları, duruş bozuklukları, kas gelişiminin bozulması, yutarak yemeyi artırdığı için yeme bozukluklarına, obeziteye neden olabilmektedir. Yemek yerken özellikle de ödül olarak veya çocuğa yemek yedirebilmek adına kesinlikle teknolojik cihazlar çocuklara verilmemelidir. İlkokul çağlarında ise dikkati yoğunlaştırma, dikkati sürdürme ve başladığı işi bitirme konularında sorunlar yaşamalarına neden olmaktadır. Bu durum akademik başarılarında düşüşe neden olmaktadır.

Teknolojik aletlerin uzun süreli kullanımı fiziksel sorunlara da yol açmaktadır. Kas ve iskelet sistemi rahatsızlıklarının gözlemlenmesi, vücutta gerginlik ve tutulma yaşanması sıklıkla rastlanan bir durumdur.  Göz yorgunluğu, gözde ağrı ya da acıma, kuruluk ve benzeri rahatsızlıklar görülebilmektedir. Bunun dışında bu cihazlardan yayılan radyasyon dalgalarının çocukları yetişkinlere kıyasla çok daha ciddi bir şekilde etkilemektedir. Bu açılardan değerlendirildiğinde yaşamın ilk yıllarında çocukların bu aletlerle vakit geçirmesi doğru değildir ve çocuklar bu aletlerden uzak tutulmalıdır. Sonraki yıllarda ise ebeveynlerin gözetiminde sınırlandırılmalıdır.  Bu konu üzerindeki söz sahibi olan kişi ebeveyn olmalıdır ve ebeveynler çocuklara net ve tutarlı davranarak bu konuda mutlaka sınır çizmelidir.

Teknolojik aletlerle geçireceği vakit yerine çocuklar oyun oynamalıdır çünkü oyun, çocuğun ilk olarak kendisini sonrasında çevresindeki kişileri ve nesneleri daha iyi tanımasına, keşfetmesine ve öğrenmesine yardımcı olup; çocuğun bilişsel, duygusal, fiziksel gelişimine katkı sağlar.  Bunu göz önünde bulundurarak anne-babalar çocukların teknolojik cihazlarla vakit geçirmesine izin vermek yerine onları gelişimlerine katkı sağlayacak şekilde oyun ve aktivitelere yönlendirmelidir.

Uzman Klinik Psikolog & Aile Danışmanı

Elif DEMİRCİ

Call Now Button